📦 Teslimat Bilgileri
Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
Bülbülü Öldürmek - Harper Lee tarafından 1960 yılında kaleme alınmış ve tüm dünyada oldukça ses getirmiş bir ilk romandır. 1930'lu yıllarda Alabama'da geçen bir hikâyeyi konu alan Bülbülü Öldürmek, yazarın henüz on yaşındayken yaşadığı bir olaydan yola çıkar. Harper Lee, Bülbülü Öldürmek'ten sonra kazandığı şöhrete ve aldığı övgülere rağmen 55 yıl boyunca hiçbir kitap yazmaz. 2015 yılında yayımlanan Git Bir Bekçi Dik romanına dek sessizliğini koruyan yazar, Bülbülü Öldürmek'te yakaladığı başarısı ile Pulitzer ödülüne layık görülür. Epsilon Yayınları etiketiyle 2020 yılında raflarda yerini alan ve 360 sayfadan oluşan eserin çevirisi Ülker İnce'ye aittir.
Bir Çocuğun Gözünden Irkçılık ve Eşitsizlik
Bülbülü Öldürmek'in baş karakteri olan "Scout" lakaplı Jean Louse Finch, Amerika Birleşik Devletleri'nin güney kesiminde yer alan Maycomb Kasabası'nda yaşayan küçük bir kızdır. Harper Lee, romanında çocukluğunda yaşadığı kasabanın ve çevresindeki insanların isimlerini değiştirerek kullanır. Henüz 8-9 yaşlarında olan ve annesini oldukça erken kaybeden Scout, Amerika'da ırkçılığın zirve yaptığı 1930'lu yıllarda birçok olaya şahit olarak büyür. Scout'un en çok vakit geçirdiği insanlar, ağabeyi Jem ve kapı komşuları Dill'dir. Jem ve Scout'un avukat olan babaları, neredeyse tüm gününü haksızlığa uğrayan insanlar için adalet aramakla geçirir. Kitabın ilk bölümü, bir yaz tatilinde Dill ile tanışan Scout ve Jem'in birlikte büyüme ve öğrenme süreçlerini anlatır.
Dürüstlüğü ve Eşitliği Arayan Bir Baba
Bülbülü Öldürmek romanının ikinci bölümü ise, baba Atticus'un savunduğu ve haksız yere suçlanan bir siyahi adamın öyküsüne odaklanır. Oldukça zorlu ve çetin bir adalet mücadelesine girişen Atticus'un bu süreçte yaşadığı tüm zorluklar çocuklarına da yansır. Çocuklarına her fırsatta eşitliğin, insanlığın ve dürüstlüğün ne kadar önemli değerler olduğunu anlatmaya çalışan Atticus, çocuklarının gözünde adeta bir idoldür. Atticus'un savunduğu insanların yanı sıra, çocuklar kasabada her gün siyahilere karşı yapılan ayrımcılıklara ve haksızlıklara maruz kalmaya devam eder. Üstelik babaları bu ırkçılığa maruz kalan kesimden insanları savunmaya devam ettikçe, çocuklar da toplumdan dışlanmaya başlar. Finch, Jem ve Dill çocuk gözüyle bu yaşanan olayları anlamaya çalışırken bir yandan da toplumdan gelen tepkilerle mücadele etmeye çalışır.
Tüm Ötekilerin Romanı
Kendisi de çocukken ırkçı birçok saldırıya maruz kalan ve Afro-Amerikan kökenli bir yazar olan Harper Lee, Bülbülü Öldürmek'te Amerika'da yaşanan ırkçılığı tüm çıplaklığıyla gözler önüne serer. Romanda geçen Dill karakterinin, bir başka ünlü yazar olan Truman Capote olduğu ve gerçekten iki yazarın çocukluğunda kapı komşusu oldukları söylenir. Harper Lee, romanını yalnızca Amerika'da olan ırkçılığa değil, dünyadaki tüm haksızlıklara yönelik yazdığını söyler. Amerika'nın tüm vatandaşlarına eşit haklar verdiği yasalarına rağmen fiili bir şekilde dışlanan kesimlerin çektiği acılar üzerinden, ezilen birçok topluma vurgu yapar. Bülbülü Öldürmek, aynı zamanda 1930'lu yıllarda Amerika'nın ekonomik, toplumsal ve sosyal dinamiklerini de oldukça gerçekçi bir şekilde inceleyen bir romandır.
Bülbülü Öldürmek Beyaz Perdede
Bülbülü Öldürmek yayınlandığı günden sonra okurlar tarafından oldukça yoğun bir ilgiyle karşılanınca, 1962 yılında kitabın beyaz perdeye aktarılmasına karar verilir. Robert Mulligan tarafından yönetilen ve baş rolünü Gregory Peck'in üstlendiği yapım, kitapla aynı ismi taşır. O yıl gerçekleşen Oscar Ödül Töreni'nde sekiz farklı dalda aday gösterilen Bülbülü Öldürmek; en iyi erkek oyuncu, en iyi uyarlama senaryo ve en iyi sanat yönetimi dallarında altın heykelciği almaya hak kazanır. Film, tıpkı roman kadar çok ses getirir ve övgü alır. Siz de yazıldığı günden bu yana Amerikan klasiklerinden biri olarak kabul edilen Bülbülü Öldürmek'i en kısa zamanda kitaplığınıza ekleyebilirsiniz.
1961 PULITZER EDEBİYAT ÖDÜLÜ“İstediğin kadar saksağan vur vurabilirsen, ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır.”Tüm zamanların en sevilen hikâyelerinden biri olan, kırktan fazla dile çevrilen, Oscar ödüllü bir sinema filmi için temel oluşturan ve yirminci yüzyılın en iyi romanlardan biri seçilen Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın acımasız bir önyargı ile zehirlenmiş güneyinde geçen, sürükleyici, yürek burkan ve dikkat çekici bir büyüme hikâyesi. Büyüleyici güzellikler ve vahşi eşitsizlikler dünyasında haksız yere korkunç bir suçla suçlanan bir “zenci”yi savunmak için her şeyi riske atan bir adamın hikâyesi çocuk kahramanın gözünden anlatılıyor.Şefkat dolu, dramatik ve düşündürücü Bülbülü Öldürmek okurları insan doğasının köklerine; masumiyet ve deneyime, nezaket ve zulme, sevgi ve nefrete, mizah ve pathosa götürüyor. Harper Lee'nin her zaman basit bir aşk hikâyesi olarak gördüğü romanı bugün Amerikan edebiyatının bir şaheseri olarak kabul ediliyor.“Lee estetiğin arkasına sığınmayı reddediyor. Kalemi öyle güzel, güçlü, ölçülü ki zor konuları doğrudan ele almak zorunda olmamasına rağmen Bülbülü Öldürmek’te tam olarak bunu yapmış.” –Chimamanda Ngozi Adichie“Yaşama sevinciyle dolu, dokunaklı ve nadiren rastlayacağınız türden bir roman.” –Truman Capote